Ankara'nın coğrafi konumu ve cephelere olan eşit uzaklığı nedeniyle Milli Kurtuluş Savaşı'nın en iyi Ankara'dan yönetileceğini düşünen Atatürk, Ankara'da toplanmayı uygun bulur. 3000 atlı ve 700 yaya Seymen büyük bir coşkuyla M. Kemal’in yolunu gözlemeye başlar.
27 aralık 1919 da Dikmen sırtlarında 3000 atlı ve 700 kadın ve erkek yaya Seymenden oluşan “Seymen Alayı” ile büyük bir coşkuyla karşılanan Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya ilk defa gelmesi ile Seymenler, Ankara eşrafı ve Ankara Halkı tarafından coşku ve sevgi ile karşılanması demek olan bugün, aslında Ankara’nın ve Türkiye Cumhuriyetinin geleceği ve yazılacak tarihi açısından çok önemli olayların da başlangıcını teşkil eder.
27 Aralık’ta düzenlenen “Seymen Alayı” basit bir karşılama töreninden öte, ülkeyi içinde bulunduğu karanlıktan kurtaracak yeni bir liderin, dağınık olarak sürdürülen Millî Mücadele hareketini şahsında toplayacak Önderin, Ankara halkı ve Seymenler tarafından seçilmesi ve Milli Mücadelede Kurtuluş Adımları için Ankara’nın bir “Milli Merkez” bir “Milli Karargah” olarak belirlenmesidir.
Ankara bundan böyle yüzyıla damgasını vuracak olan ve dünyadaki bütün ezilmiş halklara bir model oluşturacak olan ulusal Kurtuluş Savaşımızın, bağımsızlığımızın, Cumhuriyetimizin, çağdaşlaşma sürecimizin merkezi durumuna gelir.
Hoş geldin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk.